İstanbul, Türkiye'nin üstünden bir uçak geçip giderken VALORANT ajanları aldıkları bir tehdit mesajının kaynağının peşine düşmek üzere görev alanına iniş yapıyor. Yere indikleri anda onları kendi kâbuslarında boğan siyah bir dumanla karşılaşıyorlar. VALORANT Protokolü'nün 20. ajanı Fade, ekibi sorguya çekerken Sova'nın attığı okun ışığıyla karanlıkta saklanan silueti aydınlanıyor.

Gölgeler içinde gizlenen Öncü için muhteşem bir giriş. Karanlık kişiliği, kelle avcılığı işiyle meşgul oluşu ve kâbuslara hâkim olma gücünün yanı sıra Fade, Türk bir kadın.

"Bir kadın olarak etrafınızda olup bitenlerin daha çok farkında olmak zorundasınız," diyor Riot'un İstanbul ofisindeki Marka Yönetim Müdürü Nihan Dinç. "Fade güçlü, biraz da korkutucu. Fakat her an etrafında olup bitenlerin farkında ve insanların nerede olduğunu sürekli takip ediyor. Bu, birçok kadının yaptığı bir şey."

Yeni ajanı tasarlama aşamasında verilmesi gereken çok fazla karar vardı. VALORANT Karakter Tasarımı Ekibi'nin ajanın oyundaki rolünü belirlemesi, ajanın kendine has kişiliğini tasarlaması ve VALORANT Protokolü'ne nasıl uyum sağlayacağını kararlaştırması gerekiyordu. Ayrıca ajanın özünde nasıl biri olduğunu da belirlemeleri lazımdı ve bu süreç çoğunlukla ajanın nereli olacağına karar vermekle başlar.

Rüyalar Türk kültürünün önemli bir parçası ve bu yüzden Fade'in kâbuslarla haşır neşir olması Türk köklerine harika uydu. Ayrıca Türkiye'de oyunda kendisinin temsil edildiğini görecek binlerce tutkulu VALORANT oyuncusu var. Bu nedenle Fade'in mümkün olduğunca Türk olmasını sağlamak için VALORANT Karakter Tasarımı Ekibi doğrudan İstanbul'daki Riotçularla dirsek temasında çalıştı. Verilmesi gereken ilk büyük karar ajanın cinsiyeti oldu.

"Kadınlar oyunlarda daha az temsil ediliyor ve bu Türkiye için de geçerli," diyor İstanbul ofisinde 2012'den beri çalışan Topluluk Yöneticisi Bahadır Güven. "Oyuncuların güçlü bir kadınla temsil edilmesini istedik. İmrenebilecekleri, kültürlerini ve oyun dünyasındaki yerlerini temsil edecek biri olmalıydı."

 

 

Tüm Detayları Gören Bir Göz

VALORANT Ekibi belli bir temel belirledikten sonra detaylara odaklandı. Fade'in kıyafetlerinden yeteneklerine ve repliklerine varana kadar her şeyin kökeni Türk kültürü. Bu detaylardan en bariz olanıysa Türklerin nazar boncuğu. Kökeni binlerce yıl öncesine dayanan nazar boncuğu bugün Türkiye'de hâlâ kullanılıyor. 

"Bir Türk'ün evine girdiğinizde kesinlikle orada bir nazar boncuğu görürsünüz," diyor Bahadır. "Bu aslında Gök Tanrısı Tengri'ye dayanan bir gelenek ve sembol. Nazar boncuğu fesatlıktan, kötü enerjiden, kötü şanstan ve kötülükten koruyor. Fade'in kâbuslarla haşır neşir olduğunu öğrenince başkalarının kâbuslarını görebilse bile kendi kâbuslarından nazar boncuğuyla korunabileceğini düşündük." 

Fade'in kıyafetinin tam ortasında onu her daim kötülüklerden koruyacak bir nazar boncuğu bulunuyor. Elleri kınayla çizilmiş desenlerle bezeli. Kına, 5.000 yıldan daha öncesine dayanan bir vücut süsleme yöntemi. 

"Kına sadece Türklere özgü bir şey değil fakat önemli günlerde sıklıkla kullanılır," diyor tüm oyunlarımızı Türkiye'ye uyarlayan İstanbul'daki ekibin yöneticisi Sertaç Kılıcı. "Geçiş dönemlerinde uygulanan bir ritüel. Genellikle evlenen insanların kına yaktığını görebilirsiniz. Kına, Fade'in sadece ellerinde değil, ulti yeteneğinde de varlığını gösteriyor." 

Fade'in ultisi, VALORANT'ta şimdiye kadarki en fazla görsel yoğunluğa sahip ulti yeteneği. Küresinden yayılan karmaşık kına desenleri tüm bölgeyi kaplıyor. Ulti yeteneğine yakalanan rakipler çürüyor, sağır oluyor ve takip ediliyor. 

Ultisine yakalanmamaya bakın çünkü yakalandığınızda Fade'in her an ensenizde olduğunu göz ardı etmek gerçekten zor. Peşinizdeyse onu duymanız zaten mümkün olmuyor. Gece dolaşan bir kedi gibi peşinize takılıyor. 

"Kediler Türk kültürünün çok önemli bir parçası," diyor Nihan. "İstanbul'da ve Türkiye'nin her yerinde mahalleli tarafından beslenen sokak kedilerini görebilirsiniz. Onlar mahallenin bir parçası. Cami önünde kedi görürseniz İstanbul'dasınız demektir. Ayrıca, Türkiye'de kedilerin kötü enerjiyi hissedebildiğine ve görebildiğine inanılıyor ki bu da Fade'in özüyle çok yakından ilişkili." 

Fade'in kedilerden aldığı ilhamı ayakkabılarının altındaki kedi patisi tasarımıyla yansıttık. Fade ve VALORANT Karakter Tasarımı Ekibi için bir şeyi temsil etme işi tamamen detaylarda bitiyor. Ekibin hedefi Fade'i basmakalıp betimlemelere bulaşmadan gerçek bir Türk gibi yapmaktı. 

Karanlığa Rağmen Oyuncuların Fade'e Duyduğu Aşinalık Göz Kamaştırıyor 

"Oyunculara Türk bir ajan geleceğini haber verdiğimizde onlardan anında karşılık aldık," diyor Sertaç. "Fesli veya deveye binen bir karakter görmek istemediklerini söylüyorlardı. Çünkü Türk halkı Batı tarafından bu şekilde yanlış temsil edildiğini hissediyor ve onlar bu tasvirden çok daha fazlası; biz o tasvirden çok daha fazlasıyız." 

Bu yüzden de Türk oyuncular Fade'i ilk kez gördüğünde bu olay ses getirdi. Dünyanın dört bir yanındaki oyuncuların "kurban olayım" tarzında tepkiler vermesi temsil işini doğru yaptığımızın açık bir göstergesiydi. 

"Oyuncular, 'Aha, bu tam Kadıköy kızı olmuş,' dediler. Kadıköy, İstanbul'un gençler arasında popüler eğlence merkezlerinden biri," diyor Bahadır. "Türk bir karakterin Türkiye'yi temsil etmek için kültürümüzde çok eskilere gitmediğini görmek çok güzel. Fade, İstanbul sokaklarında görebileceğiniz biri ve Fade'in bu yönüne bayılıyoruz." 

"Başka bir oyuncuysa, 'Ben kesin bir ara böyle birisiyle takılmıştım' dedi," diyor İstanbul ofisindeki Pazarlama İletişimi Yöneticisi İrem Yıldız. "Türk oyuncular onu bildikleri ve aşina oldukları biri gibi görüyor. Bizim için de en önemli konu buydu." 

Türk oyuncular Fade'in görünümünde kendilerinden bir şeyler bulurken onun oynanış tarzına da çekilebilirler. Dünyanın en iyi VALORANT oyuncuları arasında Türkler de var. Bu oyunculara 2021'de takımı Acend'in VALORANT'ın ilk dünya şampiyonu olmasına katkı sağlayan başarılı Düellocu Mehmet Yağız "cNed" İpek dahil.

 

valorant-cned
cNed, (sağda) VALORANT Champions 2021'i kazandıktan sonra Acend'deki takım arkadaşlarıyla poz veriyor.

 

"Fade'in oynanışı ve diğer ajanlar arasındaki yeri Türk oyuncular için iyi bir noktada," diyor Bahadır. "Türk oyuncular bireysel olarak kendini göstermeyi sever. Rakiplerini teke tekte indirmek isterler. Bu yüzden, Fade'in rakip bir ajanın peşine takıldıktan sonra rakibin görüşünü ve duyma yetisini kısıtlayarak onu takımından izole etmesi, tam da Türk oyuncuların sevdiği şekilde o oyuncunun peşine düşüp işini bitirmesine olanak tanıyor."

VALORANT Champions Tour ve VALORANT Game Changers'ta da Türk oyuncular her daim kendilerini göstermeyi başarıyor. Fade metada her ne şekilde kendine yer bulursa bulsun, profesyonel Türk oyuncuların yolu açacak yenilikler keşfedeceğinden emin olabilirsiniz. 

"İnsanların bu ajana gerçekten sahip çıkacağını ve yeteneklerinin korunmasını isteyeceğini biliyorum. Umarım Fade'i fazla güçlü yapmamışızdır çünkü onu herhangi bir şekilde zayıflatmamız gerekirse ofis güvenliğimizi arttırmak durumunda kalabiliriz," diyerek gülüyor Nihan. "Türk bir ajana sahip olmak tüm Türk topluluğu için inanılmaz bir olay. Topluluğun onu bu kadar bağrına bastığını gördükçe mutlu oluyoruz." 

Fade'in hikâyesi dallanıp budaklanmaya devam ederken VALORANT'la ve diğer ajanlarla arasındaki ilişkiler, gizemli güçlerinin kaynağı ve anavatanıyla arasındaki bağ da giderek netleşecek. O zamana kadar kâbus avcılığında bol şans dileriz.