Dünya Şampiyonası'nın Meksiko, New York, Atlanta, son olarak da San Francisco'ya gelmesiyle Kuzey Amerika'daki taraftarlar bu şampiyonayı 2016'dan beri ilk kez yerinde izleyebiliyor. On binlerce taraftar tüm biletleri satılan State Farm Arena ve Chase Center'ı doldururken milyonlarca taraftar da bu heyecana ekranları başında ortak oluyor.

"Olimpiyatlar ve Dünya Kupası'na benzer şekilde küresel yayın modeliyle çalışıyoruz," diyor Dünya Şampiyonası Canlı Yayın Yapım Müdürü Sam Chaimson. "Etkinliği yerinde sunan İngilizce yayının da üçüncü parti ortaklarımızın Paris'te sunduğu Fransızca yayının da hatta Çin, Portekiz veya Kore'deki prodüksiyonların da dünyanın dört bir yanındaki taraftarlara en iyi Dünya Şampiyonası deneyimini yaşatmasını istiyoruz."

Küresel Etkinlikler Ekibi toplamda 21 farklı dilde içerik üreten 22 farklı yayın ortağıyla çalışıyor.

"Etkinlik mekânında gerçekleşen her şeyin ve Dünya Şampiyonası markalı görseller, müzikler ve videoların yer aldığı bir set oluşturuyoruz," diye devam ediyor Sam. "Finalleri izlemek için dünyanın farklı yerlerinde ekran başına geçen 70 milyon taraftara bu şekilde ulaşıyoruz. Böylece yayın grubunuz ne boyutta olursa olsun bölgenizde sizinle aynı dili konuşan taraftarlara hak ettikleri Dünya Şampiyonası deneyimini sunabilirsiniz."

2021 Dünya Şampiyonası'ndaki izleyici sayısı Kore'nin DWG KIA ve Çin'in Edward Gaming takımları arasında oynanan finalde 73,8 milyon eşzamanlı izleyiciyle (makale İngilizcedir) zirve yaptı. Nielsen'in televizyon reytinglerini hesaplamak için kullandığı ölçüt olan dakika başına ortalama izleyiciyse 30 milyonu aştı. İki sayı da hem Dünya Şampiyonası hem de genel olarak espor etkinlikleri için birer rekordu.

Bu sayılar toplam izleyeni gösterse de bölgeden bölgeye yayınlarda ufak oynamalar da oluyor. Diller değiştikçe sunucular ve onların anlattığı hikâyeler de değişiyor. Dünya Şampiyonası, final aşamasına ulaştığında üstünde konuşacak iki takım kalıyor. Fakat daha önceki aşamalarda, eşleşmeler 11 farklı bölgesel ligden 24 takım arasında gerçekleştiği için yerel yayınlar içeriklerini izleyicilere uyarlıyor.

"Yayın planlarımız, canlı yayına geçmeden birkaç gün önce başlıyor," diyor Canlı Yayın Yapım Müdürü Eamon Frasher. "Tek tek maçların üstünde durduğumuz ve turnuvanın en büyük hikâyeleri, en çok beklenen eşleşmeleri, ön plana çıkarmak istediğimiz oyunculardan bahsettiğimiz bir hikâye toplantısı yapıyoruz. Örneğin Kuzey Amerika, Avrupa ve Okyanusya yayını İngilizce olduğu için bu yayını takip eden izleyicilere hitap edecek hikâyelerin üstünde duruyoruz."

Tabii ki bu, yayında İngilizce konuşulan bölgelerdeki hikâyelerin diğer bölgelere kıyasla ön planda tutulacağı anlamına gelmiyor.

"Örneğin turnuva öncesinde LOUD takımındaki Diego 'Brance' Amaral'ın yükselen bir yıldız olduğunun farkındaydık," diye devam ediyor Eamon. "Ön elemeler ve Champions Queue'da da kişiliğini ortaya koyduğunu gördük, haliyle onun hikâyesine daha fazla zaman ayırdık. Aynı şekilde RNG'nin de MSI şampiyonu olması ve büyük ihtimalle turnuvada ilerleyecek olmasına rağmen kendisini ön elemelerde bulması hikâyesinin de izleyicilere hitap edeceğini biliyorduk."

Dünya Şampiyonası devam ettikçe farklı hikâyeler oluşuyor, mevcut hikâyeler de değişiyor. Yayın bittikten sonraki her gece Espor Yapım Ekibi günün kritiğini yapmak ve sonraki gün bahsedilecek hikâyeler hakkında konuşmak için toplanıyor.

"İngilizce yayın için dünya çapında bir çalışma modeli uyguluyoruz," diyor Canlı Yayın Yapımcısı John Depa. "Yayın New York'ta gece yarısından sonra bitiyor, ardından bazı LEC çalışanlarının da katıldığı bir yayın sonrası toplantısı düzenliyoruz. Daha sonra Berlin'deki ekip çalışma saatlerinde yayının metnini ve sonraki günün gösterisi için görselleri hazırlıyor. Yani sabah uyandığımızda o günün işleri bizi bekliyor."

Dünya Şampiyonası gibi bir etkinliğin her yönünün planlanması mümkün değil, dolayısıyla ekibin önceden planlanmış hikâyelerle Vadi'de sıcağı sıcağına yaşananları harmanlayarak sunması gerekiyor.

"Bazen GAM Esports'un beklenmedik bir şekilde TOP Esports'u yendiği bir maç oluyor ve bütün planları çöpe atıp sırf o karşılaşmadan bahsediyoruz," diyor Eamon. "Maçlar devam ettikçe yapımcılar sunucularla iletişim kurarak bu kararlara varıyor. Sonuçta önceki maçtan bahsetme süremizle bir sonraki maçı tanıtma süremizin dengeli olması da gerek."

Dünyanın farklı yerlerindeki farklı ekipler yayında ön plana çıkarmak istedikleri şeyleri kendileri belirliyor. Örneğin Çin'deki izleyiciler içinde bir LPL takımı da barındıran sıradaki eşleşmenin tanıtımını izlerken Kuzey Amerika'daki izleyiciler Vulcan gibi bir oyuncunun maç sonrası röportajını izleyebiliyor.

Dünya Şampiyonası'na Avrupa veya Kuzey Amerika ev sahipliği yaptığında temel yayıncılığı Avrupa'da LEC ve Kuzey Amerika'da LCS ortaklaşa yürütüyor. İzleyiciler bunu hem sunuculardan hem de maç sonrası röportajlardan zaten anlayabiliyor. Ama bu işbirliği etkinlik mekânındaki, Los Angeles'taki ve Berlin'deki LEC ve LCS yapımcılarının paslaşarak küresel yayınları oluşturmasıyla perde arkasında da devam ediyor.

 

 

Yayın doğal olarak oyuncular arenaya geldiğinde başlıyor. O andan itibaren görüntü verileri oyunlarımızda da kullandığımız sunucu altyapısı, yani Riot Direct sayesinde doğrudan Los Angeles'a gidiyor ve orada küresel yayın hazır hale getiriliyor. Ardından bu yayın Brezilya, Çin, Kore, Türkiye'deki bölge ekiplerine ve Dünya Şampiyonası için kendi yayınına sahip olan diğer bölgelere iletiliyor. Böylece tüm bu ekipler o bölgenin izleyicilerine hitap eden hikâyeleri kendi dillerinde yayınlayabiliyor. 

"Bence Dünya Şampiyonası'nı eşsiz kılan şey, küresel yayına ve bölgesel yayınlara farklı bakış açılarıyla yaklaşılması," diyor John. "Aynı maçın verileri herkese aynı anda iletiliyor, yani karşılaşma devam ederken herkes hep birlikte aynı deneyimi yaşıyor. Maç sona erdiğinde de yerel yorumcular yerel hikâyelere odaklanıyor ve olabildiğince çok izleyiciye önemsediği şeyler eşliğinde harika bir Dünya Şampiyonası deneyimi sunuyor." 

Riot büyüdükçe espor altyapısına dünya çapında yapılan yatırım da artıyor. Dublin'deki gibi yeni Stryker tesisleri, özgürlük sunan yaklaşımımızı daha da geliştirmemize ve kendilerini League of Legends Esporu'nun hikâyelerini anlatmaya adamış, dünyanın dört bir yanındaki sunucularımızın yeteneklerini daha iyi sergilemelerine yardımcı olacak. 

"Yapımcı olarak ortak bir amaç doğrultusunda çalışmamızı sağlamak önceliğim," diyor Sam. "Ama nihayetinde bu yayını alanında uzman ve sonuç elde etmesini bilen kişiler yürütüyor. Taraftarlar için bu gösterinin asıl mimarları görsel yapımcıları, tekrar yapımcıları, teknik yönetmenler, ses mühendislerive hatta maçın heyecanlı anlarını yakalayan izleyiciler ve tüm bu etkinlikte pay sahibi olan turnuva yöneticileri. Benim görevim de bu insanların emeklerini tek bir hedefe yöneltmek ve bunu yaparken harikalar yaratan uzmanlarla çalıştığım için kendimi şanslı hissediyorum." 


Yazının herhangi bir kısmı ilginizi çektiyse ve Riot Espor Ekibi'ne katılmak istiyorsanız şu an işe alım yapıyoruz! Şu anda Los Angeles, Seattle, Singapur, Berlin, Seul ve Tokyo ofislerimizde espor departmanında 40 açık pozisyonumuz var.