Kararlar: Riot Games'in Önümüzdeki Beş Yılı

Eğer görselleri, oyun tasarımını, sesleri, mühendisliği ve bir oyunu oyun yapan diğer her şeyi ortadan kaldırırsanız, oyuncu olmak küçük ve büyük bir dizi seçimden ibaret hale geliyor. Riot'ta bu seçimler hakkında sık sık konuşuyoruz. Bunlar mikro seçimler (anlık tıklamalar, LoL'de minyon biçmek, VALORANT'ta bir açıyı tutmak gibi şeyler) ve makro seçimler (ejder veya baron, TFT kompozisyonu, LoR'da deste oluşturmak, vs.) olarak ikiye ayrılıyor. Her zaman gerçek hayatı oyunlarla kıyaslayamasak da Riot'ta bazen strateji üstüne düşünürken büyük ve imkânsızmış gibi görünen kararları daha basit ve tanıdık hale getirmek için metaforları kullanırız.

Oyuncuların iyi tanıdığı kararlardan biri de oyunun başından kalkmayı bilmektir. Oyunu kazanıp, geceye güzel bir nokta koyup, GG'leri göndererek oyunu kapatmak mı? Yoksa tekrar sıraya girip geceyi bir yenilgiyle bitirmek mi? Ben bu yazıyı dördüncü yılını geride bırakmış bir CEO olarak yazıyorum. Yıllar boyunca harika zaferlerim, bazı beraberliklerim ve gerçekten can acıtan yenilgilerim oldu. Tüm bunlar boyunca bize yola devam ederek bir sonraki zaferi kovalamak için ihtiyaç duyduğumuz gücü, Riotçuların direnci ve oyunculara karşı olan bağlılıkları verdi. Dolayısıyla 2022'ye girerken şirketimizin K/D/A'sı ve bundan sonraki hedefleri hakkında kendi görüşlerimi paylaşmak istedim. 

2021 genel anlamda oyunlar ve özellikle de Riot için inanılmaz bir yıl oldu. Dünyanın dört bir yanından 180 milyonun üstünde oyuncu Riot'un oyunlarının tadını çıkardı; hem eski oyuncularımızdan hem de aramıza yeni katılan insanlardan oluşan yüz milyonlarca izleyici, Arcane'in ilk sezonunu izledi; bugüne kadarki en çok izlenen Dünya Şampiyonası'nı düzenledik; VALORANT, Wild Rift ve Legends of Runeterra'nın ilk küresel şampiyonalarını gerçekleştirdik; oyuncuların hayır kurumları için 12 milyon dolar toplamasına yardımcı olduk ve daha nice projeye imza attık. Ayrıca Riotçuların tüm bunları en küçük başarılara bile bir zorluk katmanı ekleyen pandemi esnasında başardığını da eklemek gerek. 

Bu zaferin rehavetine kapılmak çok kolay olurdu. Risk almamak. Aynı taktikleri tekrar etmek. Tam da yatırımcıların çok sevip oyuncuların nefret ettiği bir şirket olabilirdik.

Ancak konu risk almamak ya da daha fazlasını denemek arasında bir karar vermek olduğunda seçimimiz her zaman aynı kalıyor. Bizim misyonumuz dünyanın en oyuncu odaklı oyun şirketi olmak. Bu misyon aslında bir hedef. Henüz buna ulaşamadığımızı ama bir gün bunu başarabileceğimizi biliyoruz. 

Bu makro seçimimiz için kendimize şu soruları yönelttik: Oyuncuların istediği ama bizim henüz onlara sunamadığımız ne var? Oyunlarımızın türlerinin mümkün olan en iyi örnekleri olabilmesi için neye ihtiyacı var? Esporu daha büyük ve daha iyi hale getirmek için ne yapabiliriz? Evrenlerimizi müzik ve TV dizileri dışında başka ne şekillerde sunabiliriz? Bu sorulara (ve kendimize sorduğumuz diğer birçok soruya) cevap vermeye başladığımızda çok uzun listeler oluşturmaya başladık ve bu şirketin oyuncular için yapabileceği şeylerde yolun daha başında olduğumuzu fark ettik.

Peki sırada ne var? Oyuncuların beklentilerini karşılamayı nasıl sürdürebiliriz? Bunu yapmak için şirketi nasıl yapılandırmalıyız? Ayrıca Riotçuları bu yolculuğa nasıl bağlı tutabiliriz?

Tırmanış

Oyunlarımızdaki dereceli sezonlarını sık sık bir tırmanışa benzetiyoruz. Yolculuğunuza en dipten başlıyorsunuz. Oyunlarımızdaki en düşük derece Demir (orayı çok iyi bilirim). Ancak emek vererek derecelerde yavaş yavaş tırmanıp bir gün en iyiler arasına girmeye çalışmanız mümkün. Bazen Şampiyonluk, bazen Radyant, bazen de Ustalık olarak adlandırdığımız bu zirve, oyunculara hayalini kurabilecekleri bir hedef sunuyor. En sevdiğim video öykülerden biri tırmanış temasına sahip (ayrıca henüz görmediyseniz zorluklara dair duygulara odaklanan son video öykümüz de gerçekten güzel). Tabii en sevdiğim Dünya Şampiyonası müziği de öyle. 

Riot'ta da uzun vadeli stratejik planlarımız için bir dağa tırmanma metaforunu kullanıyoruz. Sizi ayrıntılarla sıkmak istemiyorum ama kısaca açıklamak gerekirse "dünyanın en oyuncu odaklı oyun şirketi olmak" dağın zirvesi konumunda. Tabii buraya ulaşmak için yol boyunca birkaç mola vermemiz gerekecek.

LoL'ü çıkarmamızı tırmanışın başlangıcı olarak görebilirsiniz. Ardından yıllar boyunca espora adım atmak, harika müzikler hazırlamak gibi adımlarla yavaş yavaş tırmandık. 2017 yılında CEO olmamdan kısa bir süre sonra geleceğe dair bir vizyon belirledik. İlk önceliklerimiz yeni oyunlar çıkarmak (sonunda Riot Games ismindeki S harfinin hakkını verecektik), esporu sürdürülebilir hale getirmek ve sinematik evrenimizin tohumlarını ekmekti. Ayrıca çeşitlilik ve kapsayıcılık, insan kaynakları ve finans prosedürleri, kültür ve çok daha fazlasında önemli adımlar atacaktık. 

Bugün dönüp baktığımızda tırmanışımızda kaydettiğimiz ilerleme konusunda epey iyi hissediyoruz. Beş oyun çıkardık; espor bugüne kadarki en iyi noktasında; Arcane tüm dünyada ekranlardaki yerini aldı; yeni yayın ofislerimiz ve geliştirme stüdyolarımızla birlikte Riotçu sayımızı 3000'in üstüne çıkardık; RiotX Arcane gibi anlarla bir araya gelmeyi öğrendik; kültürümüzü, prosedürlerimizi, planlamamızı ve başka pek çok işleyişimizi hem dahili hem de harici anketlerde Riotçuları memnun edecek şekilde geliştirdik ve saymakla bitiremeyeceğim pek çok işe daha imza attık.

Sıradaki Kararı Vermek

Peki bununla kalmayacaksak sırada ne var?

Her zaman oyun yapmaya devam edeceğiz. Ancak bu giderek bizi tanımlamanın eskimiş bir yoluna dönüşüyor. Yaptığımız şeylerle değil, bunları kimin için yaptığımızla tanınmak istiyoruz. Başka bir deyişle, kendimizi bir oyun şirketi yerine bir oyuncu şirketi olarak görmeyi tercih ediyoruz. 

Oyuncular için çalışan bir şirketin en önemli kısmı her zaman oyunlar olacaktır; ancak biz bu oyunlara bir şeyler katan her şeyin, deneyimi tamamlamada son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Oyuncuları zaferler kazanmaya teşvik eden esporla; sevdikleri dünyaları, oyunları onlar kadar sevmeyen insanlarla paylaşmalarını sağlayan TV dizileri ve müziklerle ve henüz aklımıza gelmeyen diğer şeylerle oyunculara hizmet etmek, sevdikleri oyuna yamalar getirmenin çok daha ötesinde bir şey. 

Eğer tüm bunlarla gizli formülümüzü sulandırıp çok fazla açılacağımızı düşünüyorsanız merak etmeyin, durum kesinlikle böyle değil. Hatta durum bunun tam tersi: Genişliğe değil, derinliğe odaklanıyoruz. Önümüzdeki birkaç yılı gözden geçirmek gerekirse yeni oyunlar çıkaracağız, Arcane'in 2. (+?) sezonunu yayınlayacağız ve birkaç sürprizimiz olacak. Ancak asıl odaklanacağımız kitle, Brandon ve Marc'ın sırt sırta oturdukları oyuncu koltuklarında bu şirketin hayalini kurarken hedefledikleri kitleyle aynı olacak: geliştiricilerin bir sonraki büyük hedeflerini kovalamak uğruna sırt çevirdikleri, kendilerini oyuna adamış oyuncular. Biz oyuncuya sırt çevirmektense şirketi kapatmayı tercih ederiz.

Son birkaç aydır Riotçularla bir araya gelerek tırmanışımızdaki bir sonraki durağımız üstüne konuşuyoruz. Eğer en büyük sinematik evrenlerin oyunlar üstüne kurulu olduğu, en popüler müzik kliplerinin oyunlarla başladığı (K/DA demiş miydim?), en büyük sporların esporlar olduğu ve en büyük kültür akımlarının arkasındaki gücün oyuncular olduğu bir dünyaya inanıyorsak, önümüzdeki beş yıl boyunca böyle bir dünyaya daha da yaklaşmak için neler yapmamız gerek? 

Hiç kimse sürprizlerin bozulmasından hoşlanmadığı için bugün ayrıntılara girmeyeceğim. Ancak biraz daha genel konuşmak gerekirse önümüzdeki beş yıl için beş hedef belirledik: 

• Oyun Türlerimizde Kazanmak: Oyunlarımız birlikte çalışarak oyuncuları dinlemeye, sorunları çözmeye, oyuncuları şaşırtıp mutlu etmeye ve türlerini bir üst noktaya taşımaya devam edecek.

• Hayranlığın Önünü Açmak: Çığır açan oynanışlar, oyun etkinlikleri ve özelliklerle espor, TV, sinema, müzik, canlı deneyimler, merch ve fazlasında hayranlığı yeniden tanımlayacağız.

• Yaratıcılık ve Yenilikçiliği Teşvik Etmek: Riotçuların cesur, yenilikçi ve yaratıcı risklerle oyuncularla aramızdaki bağı kuvvetlendirmesini daha kolay, güvenli ve değerli hale getireceğiz. 

• Dünya Çapında Oyunlar Geliştirmek: Riot, Los Angeles'taki Riot merkez ofisi dışındaki stüdyolarla dünyanın dört bir yanındaki yeteneklerin peşine düşecek.

• İzleyici Deneyimini Yeniden Şekillendirmek: Riot Esporu, spor yayınlarının ne olabileceğini yeniden keşfetmeyi ve izleyicilere yayınlarla aktif şekilde etkileşime girmenin yeni yollarını sunmayı sürdürecek.

Önümüzdeki yıllarda bu hedefler için yaptığımız çalışmaların çok daha fazlasını göreceksiniz. Bugünse yapacağımız bir sonraki şeyler yerine, bu noktaya ulaşmak için Riot'u ve Riotçuları nasıl hazırladığımıza odaklanacağım. 

Bu da özellikle şu konularda neler yaptığımızla ilgili: 1) Çalışma biçimimizi değiştirmek, 2) Kültürümüzü geliştirmeye devam ederek hedeflerimize odaklanmak, 3) Geçmişimizi kabul edip yeni bir sayfa açmak, 4) Riotçuları ödüllendirerek Riot'un başarısından pay almalarını sağlamak ve 5) Riot'taki herkesin ulaşmak istediğimiz hedefleri benimseyerek bize bu doğrultuda yardım etmeye kararlı olmasını sağlamak.

1) Çalışma Biçimimizi Değiştirmek (Operasyon Modeli ve Karma Çalışma Modeli)

Riot küçük bir bağımsız şirket olmayı bırakalı epey oldu ama açıkçası küçük bir bağımsız şirket olmanın özlediğim bazı yönleri var. Bu yalnızca nostalji olabilir ama toplantılardan daha çok işleri bitirmeye vakit ayırdığımızı hatırlıyorum. 

2020 yılında şirketin yapısını ve nasıl çalıştığımızı yeniden masaya yatıran bir projeye giriştik ve bu ay bu çalışmamızı eyleme döküyoruz. 

Üç hedefimiz vardı:

• Çalışma Biçimimizi Sadeleştirmek: Hızlı büyümemiz işlerimizi başarma şeklimizi karmaşıklaştırdı (örn. belli belirsiz sorumluluklar, çok fazla paydaş).

• Ekip Çalışmasını İyileştirmek: Birden fazla ürüne gelen içeriklerden (RiotX Arcane, K/DA, Ruh Çiçeği) hoşlansak da bunları doğal ve en iyi şekilde destekleyecek süreçlere ve yapılanmaya sahip değildik.

• Ürün Vizyonuyla Liderlik: Oyuncular için heyecan verici içerikler hazırlamak dışındaki şeylere çok fazla zaman ayırıyorduk. 

Riot'un ilk yıllarında departmanlar şeklinde yapılanmıştık (sanat, tasarım, prodüksiyon, vs.). Bu mantıklıydı çünkü yalnızca tek bir temel ürüne sahiptik ve bu ürünü geliştirmenin en iyi yolu, Riotçuların departmanları yardımıyla becerilerini geliştirmesine odaklanmaktı. Son birkaç yıl boyunca yavaş yavaş ürünlere göre yapılanmaya başladık (LoL, Espor, LoR, Arcane, vs.) ve kısa süre önce bu beş yıllık planı çıkarmaya hazırlanırken tam olarak ürün temelli bir yapılanmaya geçtik. Birkaç yıl önce hiç kimse bir Riot organizasyon şeması çizemezken, artık bunu beş operasyon grubu şeklinde sadeleştirdik (bunlara taşıyıcı sütunlar adını veriyoruz). 

Taşıyıcı sütunlardan üçü ürünlere odaklanıyor: Oyunlar, Espor ve Eğlence. Bunların her biri oyunculara hizmet eden ürünler ortaya koymak üzerine kurulu. Diğer taşıyıcı sütunlarımızsa Yayıncılık ve İşletme. Yayıncılık, tüm platformlarda tutarlı bir oyuncu deneyimi sunarak ürün sütunlarını küresel çapta destekliyor. İşletme sütunuysa Riot'u genel anlamda destekleyerek oyunculara bir şeyler sunmamızı mümkün olduğunca kolaylaştırıyor. Ürün ve Yayıncılık sütunları kendi başkanlarına ve liderlik ekiplerine sahipken; İşletme sütununa Riot Başkanı önderlik ediyor.

Bu yapı, uzaktan çalışmaya olan yaklaşımımızı da destekliyor. Pandemi bize sanal ortamda birlikte çalışarak pek çok hedefimizi hâlâ tutturabilsek de Riot'u Riot yapan bazı unsurların bilgisayar ekranı üstünden taklit edilemeyeceğini gösterdi. Yaratıcılık, işbirliği ve ilişkiler üstüne kurulu bir şirket olarak ekiplerin yüz yüze çalışması, her zamanki sihrimizi yakalayabilmek için çok önemli. 

Sanal ortamda ve yüz yüze çalışma arasında bir denge tutturarak bir yandan kültürümüz ve topluluğumuzu korurken bir yandan da mümkün olan en iyi işleri ortaya koymaya sonuna kadar bağlıyız. Ofislerimizi tekrar açtığımızda her Riotçunun ofiste geçireceği üç "temel" günü olacak ve diğer iki günleri "esnek" hale gelerek onlara ister ofisten ister evden çalışma fırsatı sunacak.

Yeni yayın ofisleri ve geliştirme stüdyoları kurmaya devam edeceğiz. Bu yüzden dünyanın dört bir yanındaki müstakbel Riotçular, yakınlarında açılacak yeni bir Riot ofisi için gözlerini dört açmak isteyebilir. 2021 yılında Seattle ve Şanghay'da geliştirme stüdyoları açacağımızı duyurmuştuk ve 2022'de bunlara yenilerini eklemek için fırsat kolluyoruz. 

2) Doğru Ekibi Kurmak (Başka Bir Deyişle Kültür)

Bazı oyunlarınızı daha seçim aşamasında kazanır ya da kaybedersiniz. Eğer doğru takım arkadaşlarınızı doğru rollere getirmezseniz daha oyun başlamadan yenilginiz kesinleşebilir. 

Tırmanışımızın bir sonraki aşamasına hazırlanırken hangi koridorda hangi yeteneklere ihtiyaç duyacağımız üstüne düşündük ve doğru takımı kurmada belli insanlara odaklanmak yerine, kültür ve misyona bağlılığın çok daha önemli olduğunu fark ettik.

Riot'un bu güne kadar yaptığı her şeyde bize ışık tutan hep misyonumuz oldu: oyuncular için doğru olanı yapmak. 

Dünya ve toplum giderek daha da ayrışıp dört bir yandaki şirketler kimliklerini koruyarak sağlıklı bir işbirliği ortamı hazırlamakta zorlanırken; Riotçuların misyonumuza ve şirketin varoluş nedenine daha çok odaklanmasını sağlamanın hiç olmadığı kadar önemli hale geldiğini düşünüyoruz. Riotçulardan herkesin desteklendiğini hissettiği bir Riot'a baş koymalarını istiyoruz. Fikirlerin yapıcı eleştiriler aldığı, Riotçuların sağlıklı diyaloglarla sonuçlanan zor sorular sorduğu, hepimizin farklı bakış açılarıyla yeni şeyler öğrenip geliştiği ve hiç durmaksızın oyunculara odaklandığımız bir Riot için çabalıyoruz.

Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Ekibi'miz, en etkili çalışmalarına daha da eğilebilmek için stratejilerini ayarlıyor. Artık çeşitlilik ve kapsayıcılığa odaklanan dokuz Riotçuya ev sahipliği yapan ekip; performans, ücret, dahili anket ve terfi prosedürlerimize daha güçlü bir çeşitlilik bakış açısı getirdi, iş gücümüz ve ürünlerimizdeki temsil çeşitliliğini arttırdı ve Riot'u herkes için harika bir yer haline getirme konusundaki ilerlememizi hızlandırdı. Tabii işleri hâlâ bitmiş değil. Gelecekte çalışmalarını tüm dünyaya yayarak kapsayıcılık hedefimize daha da odaklanacak ve ürünlerimizle daha çeşitli ekip ve oyunculara ulaşmak için çabalamayı sürdürecekler.

Son olarak harici sorunlara nasıl yaklaştığımızı da düzenliyoruz. Önümüzdeki dönemde de sözler yerine eylemlere odaklandığımızı göreceksiniz. Bu da Twitter'da siyah arka plan üstüne beyaz yazılar yerine Yeterince Temsil Edilmeyen Kurucular Programı ve Riot Games Toplumsal Etki Fonu gibi çalışmalarımızın devam edeceği anlamına geliyor. 

3) Yeni Bir Sayfa Açmak 

Yıl sonu tatilimizde 2018 yılından bu yana dahil olduğumuz toplu davaları ve Kaliforniya mahkemelerinde görülen davaları çözüme ulaştırmak için bir anlaşma önerisi ortaya koyduğumuzu duyurmuştuk. İngilizce resmi açıklamamızı ve Riotçularla paylaştığımız mektubu buradan okuyabilirsiniz. 

Üç yıl önce Riotçularla da paylaştığımız gibi Riot, endüstrimizde hesaplaşma halini alan bir konunun merkezi haline gelmişti. O dönemden bu yana çalışma alanımızda, süreçlerimizde ve liderlik ekibimizde büyük ilerleme kaydettik ve bu çalışmayı hâlâ sürdürüyoruz. 

2018 yılından beri kaydettiğimiz ilerleme bizi gururlandırsa da geçmişimiz için sorumluluk almamız önemli. Geleceğimiz için belirlediğimiz iddialı hedefler ve bu davalar için her yıl harcamak zorunda kalacağımız on milyonlarca dolarlık avukat ücretlerini (ki bu miktarı davanın tarafı olan kadınlar ve Riot'un geleceği için harcamayı tercih ederiz) göz önünde bulundurduğumuzda, son birkaç aylık süreçte bir çözüme ulaşmanın herkes için en iyisi olacağı kesin olarak ortaya çıktı.

Açık konuşmak gerekirse hiç kimseden geçmişimizdeki bu dönemi unutup yola devam etmesini beklemiyoruz. Aksine yıllar boyunca hep birlikte öğrendiğimiz dersler, Riot Games'in başlangıç hikâyesinin önemli bir bölümü olmalı. Oryantasyonumuzun parçası olarak öğretmeye devam edeceğimiz şeylerden biri olarak kalacak ve bunu her zaman Riotçuların Riot'u mümkün olan en iyi çalışma ortamına dönüştürmesi için bir kılavuz olarak kullanacağız. 

4) Birlikte Kazanmak (Kısaca Ücret)

Sihrimizi dünyanın dört bir yanındaki oyuncularla paylaşırken, Riotçu olmanın karşılığının verildiğini hissettirmesini istiyoruz. Riotçuların işlerini sevmesi bizim için çok önemli; ancak nihayetinde insanların ne karşılığında kazandıklarına ek olarak ne kadar para kazandıklarının da elzem olduğunu göz ardı etmek safça olur.

Oyun dünyasındaki en iyi maaşları sunan şirketlerden biri olmak istiyoruz. Bu da çoğu oyun stüdyosunun önüne geçmenin yanı sıra yanı sıra teknoloji, medya, spor, eğlence ve diğer paralel endüstrilerdekilere denk (ve çoğu zaman daha yüksek) maaşlar sunmamız anlamına geliyor.

Ancak şirketin başarısının kendi başarınızın önüne geçmeye başladığını düşünüyorsanız, iyi bir maaş ve güzel ek haklar yeterli olmayabiliyor. 

Geçen yılın sonlarına doğru, Riot büyüyüp gelişirken hiçbir Riotçunun arkada kalmaması için sunduğumuz olanaklara yönelik yaklaşımımızda bir değişikliğe gittik.

Aralık ayında uzun dönem teşvik sistemimizi değiştirdik. Böylece uzun dönem hisse ödemeleri her yıl kısmi olarak ödenirken toplu ödeme son yılın sonunda yapılıyor. Ücret modellerimizi kârlılık gibi kısa vadeli hedefler yerine uzun vadeli işletme değerine odaklanacak şekilde değiştirdik. 

Son olarak, hissedarımız (Tencent) uzun vadeli stratejimizde bize katılıyor ve şirketin kısmi mülkiyetini Riot çalışanlarına sunuyor. Gelecekte Riotçular, Tencent'le birlikte şirketin bir bölümüne sahip olma fırsatı yakalayacak ve böylece bunun getirdiği risk ve ödüllere de ortak olacak. 

Yüksek bir dağın zirvesini hedefliyoruz ve hiçbir şey kesin olmasa da tırmanışımızda bize katılan herkesin, hedefimize ulaşmamız halinde bu olası başarıdan payını almasını istiyoruz. 

5) Sıradan Çıkmayı Genişletmek 

Pek çok insan için Riot'a katılmak bir hayalin gerçek olması anlamına gelse de bazen bu hayal beklendiği gibi sonuçlanmayabiliyor. Birkaç yıldır Sıradan Çıkma adını verdiğimiz bir program yürütüyoruz. Bu program, isteyen herkesin ilk altı ayı boyunca Riot'tan ayrılması halinde bir sonraki macerasına daha iyi hazırlanabilmesi için maaşının bir kısmını almasına olanak tanıyor. Kesinlikle darılmaca yok. 

Ayrıca bir sonraki büyüme dönemimize hazırlanırken Sıradan Çıkma programını sınırlı bir süreliğine bizimle ne kadar süredir çalıştığına bağlı olmaksızın tüm Riotçulara açıyoruz.

Yeni stratejik planımız, kültürümüze getirdiğimiz yenilikler, yeni ücret ve operasyon modellerimiz ve yeni ekiplerimizle birlikte, Riot'u iddialı hedeflerimize ulaştırabileceğimiz bir noktaya taşıdığımızdan eminiz. Ancak bazı Riotçular aynı özgüveni taşımıyor olabilir. Belki stratejimiz onları heyecanlandırmıyordur veya yeni operasyon modelimiz hakkında pek iyi düşünceleri yoktur. Kültürümüze getirdiğimiz değişikliklerden veya ofisi yeniden esnek bir programa çekmemizden hoşnut olmayanlarımız olabilir. Hatta bizi Riot dışında bir şeyleri keşfetmeden önce bir durak olarak görenler bile vardır. 

Yukarıdaki diğer noktalara da katılmayan ve oyuncular için yapmak istediklerimize bağlılık hissetmeyenlere de küsmüyoruz. Her bir Riotçunun tırmanışımızdaki bir sonraki aşama için enerji dolu, desteklenmiş ve heyecanlı hissetmesini istiyoruz.

Bu yeni Sıradan Çıkma programı, bir çıkış fırsatı yakalamak isteyen Riotçulara bunu rahat şekilde ve hiçbir soru sorulmaksızın sunacak. Sıradan Çıkma programını seçen Riotçular taban maaşlarının %25'ini ve eğer mümkünse COBRA haklarını 3 ay boyunca koruyabilecek. Ayrıca Sıradan Çıkma programından faydalanan Riotçular, ödeme almadan önce ayrılsalar bile (çoğu ofis için Mart sonu) tüm ikramiyelerinden faydalanabilecek. 

Hiç kimse Riot'ta kalmak ya da Riot'tan ayrılmak konusunda baskı hissetmemeli. Kararları ne olursa olsun bu onlar için en doğrusu olacak. Eğer önümüzdeki dönem onları heyecanlandırıyorsa ve Riot'ta kalmak istiyorlarsa harika. Tabii eğer arada kaldılarsa ve paket ayrılmalarını kolaylaştırıyorsa bunda da hiçbir sorun yok. 

2022 ve Ötesi

Ben Riot'a ilk katıldığımda geçen yıl başardığımız hiçbir şeyin mümkün olabileceğini bile düşünemezdim. Ancak geleceğe baktığımda tüm Riotçuların bizi sonsuz olasılığın beklediği konusunda benimle hemfikir olabileceğini umuyorum. 

Yazımı sonlandırmadan önce bizi bu noktaya getiren tüm Riotçulara teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca bizi destekleyen tüm partnerlerimize, sponsorlarımıza ve sağlayıcılarımıza da teşekkürler. Ama hepsinden önemlisi, bizi daha büyük hayaller kurup dağın zirvesine tırmanmak için daha çok çabalamaya ve dünyanın en oyuncu odaklı şirketi olmaya teşvik eden her bir oyuncuya teşekkür ediyorum.

- nicolo